Günümüz dünyasında erkeklerin yarıdan fazlası erken yaşlarda saç kaybından şikâyet etmektedirler. Bu saç kayıplarının yol açtığı fiziksel ve psikolojik sorunlardan çok fazla şikâyet gelmektedir. Saç kaybına uğrayan kişilerde genellikle kışın üşüme yazın güneşten rahatsızlık duyma rapor edilmektedir.
Saç kaybına uğrayan kişiler; bu olgunun yaşlılık belirtisi ile doğrudan ilgili zannı ile kendilerine olan özgüven eksikliği yaşamaları yönünde etkilenmektedirler.
İnsanlık kadar eskiye dayanan kültür ve dinlerde görülen saç, ölümsüzlüğün simgesi sayılırdı. Çağımızda ise saçlarımız güzelliğin en önemli tamamlayıcısı olarak kabul görmektedir. Saçlarımızda sahip olduğumuz canlılık, cildimizde yaşadığımız organizmanın canlılığı ile ölçülmektedir. Başta genetik (ailesel) nedenler olmak üzere stres, hormonsal bozukluklar, kimyevi maddeler, beslenme bozukluğu, uyku bozukluğu ve bazı hastalıklar saç dökülmesi faktörlerinin ilk sıralarında sayılabilirler.
Saçların yapısını incelediğimizde keratin (keratin sadece saçlarda yoktur. Keratine dişlerimizde, derimizde ve tırnaklarda da rastlanır. Saçlarımızın ana yapısı bu proteinlerden meydana gelir ve yaklaşık %70’i keratin proteinidir.) maddesiyle sertleştirilmiş hücrelerden oluşan melenin doku az veya çok renklendirilmiş silindir görünümündedir. Sertleşmiş bu hücreler yumuşak bir eksenin etrafını çevirirken saç kılı deri altındaki yağlı bir kesecikten çıkar ve oradan beslenir. Bu keseciklere SEBUM denilen bir tür yağ üreten yağ bezeleri açılır. Saçların tümüne beslenmesi için yağ sağlayan bu bezlerdir. Saçların görünen kısmı çok dayanıklı olmasına rağmen cilt altında kalan saç kılının kısacık bölümü aksine çok daha dayanıksızdır.
Başımızın üst bölümünde yer alan saçlar ayda ortalama 1 cm kadar uzar, Bu uzama dört yıldan fazla devam eder daha sonra saç teli düşer ve doku dinlenme sürecine girer 3-4 aylık dinlenmenin ardından kalıcı dökülme başlamamışsa sağlıklı cilt yapısında yeniden saçlar çıkmaya başlar. Sağlıklı bir kafa derisinde anatomik yapısına ve saçların sıklık ve incelik derecesine bağlı olarak ortalama 100 – 150 bin adet saç teli vardır. Saç yapısına bağlı olarak günde 20 ile 60 arası saç telinin dökülmesi normaldir. Bu dökülme miktarı fazla ise genetik (androjenik) veya sağlıkla ilgili bir rahatsızlıktan dolayı oluşan dökülmelerdir. En kısa zamanda tedbir almak gerekmektedir.
Saçların yapısı ve rengi kalıtımsal özellikler taşımaktadır. İnsanlar yaşları ilerledikçe saçlara renk özelliği veren pigment miktarı azalır, saçlarda önce renk açılması ve ardından beyazlaşma daha sonrada kalıcı dökülme başlar.
Saç kaybına uğrayan kişiler; bu olgunun yaşlılık belirtisi ile doğrudan ilgili zannı ile kendilerine olan özgüven eksikliği yaşamaları yönünde etkilenmektedirler.
İnsanlık kadar eskiye dayanan kültür ve dinlerde görülen saç, ölümsüzlüğün simgesi sayılırdı. Çağımızda ise saçlarımız güzelliğin en önemli tamamlayıcısı olarak kabul görmektedir. Saçlarımızda sahip olduğumuz canlılık, cildimizde yaşadığımız organizmanın canlılığı ile ölçülmektedir. Başta genetik (ailesel) nedenler olmak üzere stres, hormonsal bozukluklar, kimyevi maddeler, beslenme bozukluğu, uyku bozukluğu ve bazı hastalıklar saç dökülmesi faktörlerinin ilk sıralarında sayılabilirler.
Saçların yapısını incelediğimizde keratin (keratin sadece saçlarda yoktur. Keratine dişlerimizde, derimizde ve tırnaklarda da rastlanır. Saçlarımızın ana yapısı bu proteinlerden meydana gelir ve yaklaşık %70’i keratin proteinidir.) maddesiyle sertleştirilmiş hücrelerden oluşan melenin doku az veya çok renklendirilmiş silindir görünümündedir. Sertleşmiş bu hücreler yumuşak bir eksenin etrafını çevirirken saç kılı deri altındaki yağlı bir kesecikten çıkar ve oradan beslenir. Bu keseciklere SEBUM denilen bir tür yağ üreten yağ bezeleri açılır. Saçların tümüne beslenmesi için yağ sağlayan bu bezlerdir. Saçların görünen kısmı çok dayanıklı olmasına rağmen cilt altında kalan saç kılının kısacık bölümü aksine çok daha dayanıksızdır.
Başımızın üst bölümünde yer alan saçlar ayda ortalama 1 cm kadar uzar, Bu uzama dört yıldan fazla devam eder daha sonra saç teli düşer ve doku dinlenme sürecine girer 3-4 aylık dinlenmenin ardından kalıcı dökülme başlamamışsa sağlıklı cilt yapısında yeniden saçlar çıkmaya başlar. Sağlıklı bir kafa derisinde anatomik yapısına ve saçların sıklık ve incelik derecesine bağlı olarak ortalama 100 – 150 bin adet saç teli vardır. Saç yapısına bağlı olarak günde 20 ile 60 arası saç telinin dökülmesi normaldir. Bu dökülme miktarı fazla ise genetik (androjenik) veya sağlıkla ilgili bir rahatsızlıktan dolayı oluşan dökülmelerdir. En kısa zamanda tedbir almak gerekmektedir.
Saçların yapısı ve rengi kalıtımsal özellikler taşımaktadır. İnsanlar yaşları ilerledikçe saçlara renk özelliği veren pigment miktarı azalır, saçlarda önce renk açılması ve ardından beyazlaşma daha sonrada kalıcı dökülme başlar.